Otobiyografik bir eser özelliği taşıyan kaşağı Milli Eğitim Bakanlığı’nın 100 Temel Eseri içerisindedir. Ömer Seyfettin tarafından yazılan ve pişmanlık, acı, dram gibi konuları işleyen Kaşağı Türk Klasikleri arasındadır.
Kaşağı Kitap Özeti
Ömer büyük bir çiftlikte kardeşi Hasan, anne babası ve çalışanları ile birlikte yaşamaktadır. Seyis Dadaruh ve evin hizmetçisi Pervin, Ömerle ilgilenmektedir. Kardeşi Hasan ve Ömer’in en büyük zevki atları izlemektir. Dadaruh atları kaşağılarken içten içe at kaşağılamak isteyen Ömer’e izin verilmemektedir. Ömer sahip oldukları atları bile kaşağılayamadığı için üzülür. Dadaruh Ömer’in küçücük boyuyla bu işi yapamayacağını bilmektedir. Ömer’in annesi ara ara İstanbul’a gidip değerli eşyalar almaktadır. Günlerden bir gün evde kimse yokken Ömer evdeki İstanbul’dan getirilmiş kaşağını bulur ve atların yanına iner. Atlar ilk defa kullanılan kaşağıyı tüylerinde hissedince huysuzlanmaya başlar. Ömer durumu anlayarak kaşağını duvara sürter ve ağzını daha da bozar. Atlar iyice huysuzlanınca Ömer çok sinirlenir ve yerden aldığı taşla kaşağının ucunu iyice ezerek çeşmenin etrafına atar.
Bir zaman sonra baba çiftliğe gelmiştir. Çeşmenin yanından geçerken değerli kaşağını görür. Duruma çok sinirlenerek eve çıkar. Herkesi toplayarak kaşağıya bunu kimin yaptığını sorar. Ömer babasının tavrından çok korkmuştur. Suçu kardeşi Hasan’a atar. Hasan ben yapmadım dese de baba inanmaz. Hasan babasından sert bir tokat yer. Artık ahıra girmesi ve izin verene kadar odasından çıkması yasaklanmıştır. Hasan bu duruma çok üzülür ve bir süre sonra kuş palazı hastalığına yakalanır. Hasan günden güne eriyor, hastalığı ilerliyordur. Ömer vicdan azabıyla yanıp tutuşur. Hasan’la konuşmak, helalleşmek ister ama evin hizmetçisi Pervin ha bugün ha yarın diye Ömer’i oyalar. Sonunda Hasan daha fazla dayanamayarak ölür. Ömer vicdan azabıyla baş başa kalmıştır.
Yorumlar