Hangi Savaştan Sonra Yurdumuz İşgal Edilmeye Başlandı?

savaslar (1)

Birinci dünya savaşı sırasında ittifak devletleri ile savaşa giren Osmanlı devleti, ateşkes için itilaf devletleri ile Mondros anlaşmasını imzalamıştır. Anlaşmanın imzalanmasından sonra anlaşmayı imzalayan devletler arasındaki savaş sona ermiş ve İstanbul un ilk işgali 13 Kasım 1918 tarihinde gerçekleşmiştir. Fakat bu işgal İstanbul için son işgal olmayacaktır. Çok geçmeden sadece İstanbul olmamakla beraber birçok şehrimiz bir süreliğine işgal edilmiş olacaktır.

Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşına Girmesi

Osmanlı devleti savaş başladığı andan itibaren tarafsız kalacağını net bir bilgi olarak açıklamış olsa da, Almanya Osmanlı devletinin savaşa girmesi hususunda kendi menfaatlerini düşünerek oldukça ısrarcı bir tutum sergilemiştir.

savaslar (2)

İki Rus limanı, Osmanlı İmparatorluğu Donanmasına ait ve alman bir komutanın kumandasındaki iki gemi tarafından bombalanmıştır. Bu olay sonrasında itilaf devletlerinden olan Rusya, Osmanlı devletine savaş açtı. Ve böylelikle Osmanlı devleti resmen 1. Dünya savaşına girmiş oldu. Burada garip olan şöyle bir nokta vardır. Rus limanlarının bombalanmasının emrini o dönemde ne saray ne meclis ne de hükümet vermemişti. Bu nokta, emri Osmanlı devletinin savaşa girmesi hususundaki ısrarcı tavrı ile bilinen Almanya’nın vermiş olduğu şüphesini akla getirmektedir.

İstanbul’un İşgali

İstanbul’un işgali Mondros anlaşmasından kısa bir süre sonra gerçekleşmiştir. Anlaşma genel olarak Osmanlı devletinin aleyhine olacak maddeler içermekteydi. Anlaşmanın imzalanmasından sonra itilaf devletleri anlaşmada yer alan bir maddeyi uygulamaya koyarak Çanakkale boğazlarındaki mayınları temizlemeye başlar. Fakat bu asıl hedefleri değildir. Mayınları temizleme bahanesi ile İstanbul’a girerek işgali başlatırlar.

İtilaf devletlerinin İstanbul’a asker çıkarmaları birçok tepkiyi de beraberinde getirmiştir. En sert tepkiler dönemin Osmanlı Mebusan Meclisin’den gelmiştir. Fakat kısa bir süre sonrada meclis feshedilmiştir. Daha sonra kabinenin değişimi ile yeni bir seçim yapılmış ve mecliste yoğun bir milliyetçi hava oluşturacak isimler seçilmişlerdir.

İtilaf devletleri tepkilerin yumuşaması adına bir bildiri yayınlamıştır.

İşgal kalıcı değil geçicidir.

İşgalin esas amacı padişahlığı ve halifeliği korumak ve güçlendirmektir.

Azınlık halklara karşı bir katliam başlarsa İstanbul Türklerden alınacaktır.

Herkes padişahın vereceği kararlara uymak zorundadır.

Gelişmelerin istedikleri gibi gitmemesi üzerine işgal kuvvetleri İstanbul’u resmen abluka altına almaya karar verdi. Bu doğrultuda attıkları ilk adım ise şöyle olmuştur. İngiliz askerleri 10. Kafkas Tümenine bağlı karargâh birliği karakoluna baskın düzenlemiş ve buradaki beş eri öldürmüş, on eri ise yaralamıştır. Daha sonra meclis basılmış bazı mebuslar tutuklanmış, bazıları Malta’ya sürgüne gönderilmiştir. Kaçmayı başaran bazı mebuslar ise Anadolu’ya geçerek milli mücadele hareketine katılmışlardır. Aynı dönemde halkın eğitim ve seviyesi genel kültür düşük de olsa vatanın bağımsızlığı hususundaki hassasiyetleri milli mücadele hareketine ciddi anlamda güç kazandırmıştır.

İşgal Nasıl Başladı?

19 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal’in Samsun’a gelmesi ile başlayan, çeşitli cephelerde gerçekleşen milli mücadele hareketi neticede zaferle sonuçlanır.1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle itilaf devletleri temsilcileri arasında imzalanan Lozan Antlaşmasıyla da bu zafer düşman ülkeler tarafınca da kabul edilir. 4 Ekim 1923 günü itilaf devletleri Türk Bayrağını selamlayarak şehirden ayrılırlar.