Amok koşucusu Stefan Zweig tarafından kaleme alınmış ünlü romanlarından biridir. Ünlü kısa romanlarıyla ünlü hale gelmiş olan Zweig 1881 yılında doğmuştur. 19. Yüzyılın sonuyla 20. Yüzyılın başındaki o karanlık savaş dolu günlerde yaşamıştır. Bu yaşamının da etkisiyle kitapları daha çok savaş, özgürlük ve insan hakları gibi konuları içermektedir. Amok Koşucusu isimli kitabı bunlardan biraz daha farklı ise de temel bakımında insan haklarını pusula edinen bir kitaptır.
Amok Koşucusu Özet
60 sayfalık kısa bir hikaye tarzında olan kitap konusu itibariyle ağır bir kitaptır denebilir. Amok Koşucusu ülkesine dönmek üzere bir gemiye binmiş ve ülkesine döndükten sonra gazete haberini okuyarak anlatmaya başladığı bir hikayedir.
Hikayeyi anlatan kişi Hükümet görevlisi olarak uzak doğuda bir ülkede görevini icra eden bir doktorun ona anlattığı hikayeyi anlatmaktadır. Daha doğrusu doktor bu hikayeyi gemide karşılaştığı kişiye anlatmaktadır. Doktor kendi başından geçen olayları sohbet edercesine anlatmaktadır. Biz de onlara seyirci olmaktayız.
Doktor hikayesine anlatmaya başlamaktadır. Fakat önce bu hikayeyi kimseye anlatılmayacağı konusunda söz almaktadır. Aslında gemide gizlice bulunmaktadır. Fakat içindeki o yaşadığı olayları anlatmadan duramamaktadır. Ülkesinde dönmekte olan kişiyle geceleri buluşur ve hikayesini anlatır.
Doktor kendisine Amok teşhisi koymuştur. Gerçekten de hali hiç de iyi değildir. Tıpkı bir sarhoş gibi muhakeme yeteneğini kaybetmiştir. Fakat odaklandığı şey söz konusu olunca çok dikkatlidir. Hikaye Doktorun görev yaptığı ve yalnızlıktan kolundaki saatinin tik taklarını duyduğu bir zamanda bir kadının muayenesine gelmesiyle başlar.
Kadın O ülkeden değildir. Muhtemelen o da kendisi gibi orada görev yapmakta olan birileri gibidir. Tanınmamak için peçe takarak gelmiştir. Doktorla sohbete girişirler. Bu sohbet öyle bir sohbettir ki kitabın ana omurgasını oluşturmaktadır.
Kadının doktordan bir isteği vardır. Doktorun bu isteği kabul edip etmemesi üzerine konuşulan bu sohbet tıpkı satranç maçı gibidir. Muhataplar birbirinin adeta önce gücünü ölçer sonra ataklarda bulunur. Muhteşem betimlemelerin olduğu bu sohbet sonucunda doktor kadının isteğini reddeder.
Daha sonrasında pişman olan doktor, kadına yardım etmek için içinde büyük bir vicdan azabı duyar. Doktorun Amok’u kadına yardım etmek olmuştur. Artık gözü heyecanla beklediği emekliliğini bile görmez. Bir şekilde kadına yardım etmek için yola çıkar.
Amok Koşucusu kitabımızın sonlarına doğru olaylar gelişir. Doktor olaylardan sonra kendini bir gemide bulur. Fakat gemide sürpriz bir şey daha vardır. En sonunda doktor söz verdiği gibi kadına yardım etmiştir.
Size bir kitap tavsiyemiz var! Klasikler arasında yer alan Sabahattin Ali – Kürk Mantolu Madonna kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında yer almaktadır.
Yorumlar